Konu ile ilgili ilk yazımızda, çeşitli yönlerden irdeleyeceğimizi söylediğimiz, İdari Yargıda İş Yükünün Azaltılması Amacıyla Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Taslağında, öncelikle, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri Ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluş Ve görevleri Hakkında değişiklikler öngörülmektedir.

Bu Kanunla ilgili ilk değişiklik, Kanunun amaç ve kapsamını düzenleyen ilk maddede yapılmak istenilmektedir. Önerilen düzenlemeye göre, idari yargının idare ve vergi mahkemeleri ilk derece mahkemesi; bölge idare mahkemesi ise, ikinci derece mahkemesi olarak adlandırılmaktadır. Bu tür bir adlandırma, Anayasa Mahkemesinin, bireysel başvurular dolayısıyla vermiş bulunduğu kararlarda kendisi dışındaki yargı yerlerini “derece mahkemesi” olarak adlandırmasına uygundur. Ancak; 28 Haziran 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6545 sayılı Kanunla, bölge idare mahkemelerinin “idari İstinaf mahkemesi” olarak yeniden kurulması öngörülmüş; aynı Kanunla 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun kanun yollarına ilişkin maddelerinde yapılan değişiklikle de, kanun yolları, istinaf ve temyiz olarak sınıflandırılmış bulunmaktadır.

Bu sınıflandırmaya göre; İdari Yargı Düzenine mensup yargı yerleri için doğru sınıflandırma; ilk derece mahkemeleri, idari istinaf mahkemeleri ve temyiz mercii ya da mahkemesi olmalıdır. Böylece; 2576 sayılı Kanunla 2577 sayılı Kanun arasında terim birliği de sağlanmış olur.