Zaman, başlangıcı ve sonu olmayan bir süreçtir (en azından biz öyle biliyoruz). Zamanın, gözle görünür, elle tutulur dilimleri de yoktur. İnsanoğlu, kendisine ayrıcalık olarak tanınan aklını kullanarak, bulunduğu anın öncesini ve sonrasını tanımlayabilmek amacıyla, zaman süreçini Dünya’nın kendi ve Güneşimiz etrafındaki devinimleriyle ilgili gözlem ve tespitlerine göre dilimlere ayırmıştır. Yarından sonra, bu dilimlerden yıl olarak adlandırılanlardan birini daha geride bırakıp yepyeni bir dilime geçeceğiz. İnsanoğlu, gerçekte olmayan bu geçisi görünebilir kılmak için de, iki dilimin buluştuğu geceyi, değişik şekillerde eğlenerek anılaştırmaya çalışacak.
Bitirmekte olduğumuz zaman dilimi, Ülkemiz ve Ortadoğu insanı için iyi geçmedi. Gelen şehit haberlerinin, patlayan bombaların, siyasi olay ve gerginliklerin yol açtığı üzüntü, korku, huzursuzluk ve gerginliğin hüküm sürdüğü bu zaman diliminin gerilerde kalmasını; virüsünü, yeni zaman dilimine bulaştırmamasını; yeni zaman diliminin, savaşların ve savaş yüzünden ölümlerin son bulduğu; insanların yurtlarından edilmediği; anaların ve babaların ağlamadığı; çocukların, yetim, öksüz, çıplak, aç ve barınaksız kalmadığı bir zaman dilimi olmasını; Ülkemiz insanlarının ve tüm Dünya İnsanlığının adilane yönetileceği, evrensel hukukun ve insan haklarının tüm hukuk dışı amaç, hedef, beklenti ve hırsların önünde ve üzerinde olacağı siyasi ve hukuki düzenlere kavuşmalarını, bütün içtenliğimle dilerim.
Yeni zaman diliminiz kutlu olsun.