Vergi Sistemimize, 7.12.2019 gün ve 30971 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 7194 sayılı DİJİTAL HİZMET VERGİSİ İLE BAZI KANUNLARDA VE 375 SAYILI KANUN DeğeHÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN’un 30 ve devamı maddelerinde yapılan düzenlemelerle, Değerli konut vergisi, adında, gerçekte bir emlak vergisi; hatta, bina vergisi olan, yeni bir vergi daha girmiştir. Anılan Kanunun 30’uncu maddesiyle 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 41’inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen Dördüncü Kısımda yer alan 42’nci maddenin ilk şeklinde; Türkiye sınırları içinde bulunan mesken nitelikli taşınmazlardan bina vergi değeri veya Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce, 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 484’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının “e” bendi uyarınca, yapılacak ya da yaptırılacak değerleme sonunda belirlenecek değeri 5.000.000 Türk lirası ve üzerinde olanların değerli konut vergisine tabi olduğu söylenilmiştir.

Bu yeni vergi ile ilgili olarak, bu sitemizde, 4.2.2020 ila 8.2.2020 tarihleri arasında, yedi yazı yayımlanmış ve verginin, çeşitli açılardan, Anayasaya uygunluğu incelenmişti. Bu yazıların yayım tarihinden sonra yürürlüğe konulan 14.2.2020 gün ve 7221 sayılı Kanunun (Resmi Gazete: 20.2.2020-31045) 16-18’inci maddeleriyle, Emlak Vergisi Kanununa 7194 sayılı Kanunla eklenen maddelerde değişiklikler yapılmış; ayrıca, Kanunun 19’uncu maddesiyle bir de geçici madde eklenmiştir.

Yapılan değişiklikler, şunlardır:

1 – Emlak Vergisi Kanununun 7194 sayılı Kanunla eklenen 42’nci maddesindeki, “bina vergi değeri veya Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen değeri 5.000.000 Türk lirası ve” ibaresi “29 uncu maddeye göre belirlenen bina vergi değeri 5.000.000 Türk lirasının” şeklinde değiştirilmiştir (md.16).

Anılan 42’nci maddenin değişiklikten önceki düzenlemesi, Türkiye sınırları içinde bulunan mesken nitelikli taşınmazlardan bina vergi değeri veya Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen değeri 5.000.000 Türk lirası ve üzerinde olanlar değerli konut vergisine tabidir.” hükmünü içermekteydi. Değişiklikte, madde, “Türkiye sınırları içinde bulunan mesken nitelikli taşınmazlardan bina vergi değeri 5.000.000 Türk lirasının üzerinde olanlar değerli konut vergisine tabidir.” halini almıştır.

Böylece; bir konutun değerli konut vergisine tabi olup olmayacağının belirlenmesinde, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün kendi görevleriyle ilgili olarak yapmış olduğu değerleme ve bu değerlemede bulunan değer, ölçüt olmaktan çıkarılmıştır. Dolayısıyla; “DEĞERLİ KONUT VERGİSİNDE MATRAHIN (KONUT DEĞERİNİN) TAKDİRİ/DEĞERLEMESİ, VERGİ USUL KANUNUNUN 74’ÜNCÜ MADDESİNE GÖRE MATRAH VE SERVETLERİN TAKDİRİYLE GÖREVLENDİRİLMİŞ TAKDİR KOMİSYONLARI DIŞINDAKİ KURUM VE KURULUŞLARA YAPTIRILABİLİR Mİ?” başlıklı yazımızda sözünü etmiş olduğumuz aykırılık giderilmiş bulunmaktadır.

2 – 7221 sayılı Kanunun 17’nci maddesiyle de, Emlak Vergisi Kanununun 7194 sayılı Kanunla eklenen 43’üncü maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. Vergiye ait değerlerin tespiti, ilanı ve kesinleşmesibaşlıklı 43’üncü maddenin düzenlemesi, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce ilgili mevzuat kapsamında yapılan veya yaptırılan değerleme sonucunda belirlenen ve değeri 42 nci maddede yer alan tutarı aşan (bu tutar dâhil) mesken nitelikli taşınmazlar, ilgilileri tarafından ulaşılabilecek şekilde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün internet sitesinde ilan edilir ve ilgilisine ayrıca tebliğ edilir. Tebliğ tarihinden itibaren on beşinci günün sonuna kadar Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne itiraz edilmeyen mesken nitelikli taşınmaz değeri kesinleşir. Süresinde yapılan itirazlar, on beş gün içinde değerlendirilerek sonuçlandırılır ve kesinleşen değer, aynı usulle ilan ve ilgilisine tebliğ edilir. Bu değer, değerli konut vergisi uygulamasında Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen değer olarak kabul edilir.

Bu vergi uygulamasında, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen bir değerin bulunmaması durumunda, bina vergi değeri esas alınarak vergilendirme işlemleri yapılır.

Bina vergi değeri, 29 uncu maddeye göre belirlenen vergi değeridir.” şeklindeydi.

Madde yürürlükten kaldırılarak değerli konut vergisinin matrahı, Emlak Vergisi Kanununun 29’uncu maddesi uyarınca belirlenen vergi değeri ile eşitlenmek suretiyle, yazılarımızda, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün belirlediği değerin değerli konut vergisine matrah olarak alınmasından doğacağı söylenen sakıncalar da giderilmiş oldu.

3 – Emlak Vergisi Kanununun 1794 sayılı Kanunla eklenen 44’üncü maddesinin, “Verginin matrahı, bina vergi değeri ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen değerden yüksek olanıdır.

Değerli konut vergisine tabi mesken nitelikli taşınmazlardan değeri;

5.000.000 TL ile 7.500.000 TL arasında olanlar         (Binde 3)

7.500.001 TL ile 10.000.000 TL arasında olanlar         (Binde 6)

10.000.001 TL’yi aşanlar         (Binde 10)

oranında vergilendirilir.

Paylı mülkiyette ve elbirliği mülkiyette, matrahın hesabında mesken nitelikli taşınmazın toplam değeri esas alınır.

42 nci maddede yer alan tutar, ikinci fıkrada yer alan vergi oranlarına esas mesken nitelikli taşınmaz değerlerinin alt ve üst sınırları ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen ve 42 nci maddede yer alan tutarı aşan (bu tutar dâhil) mesken nitelikli taşınmazların değeri her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılır. Bu şekilde hesaplanan tutarların 10.000 Türk lirasına kadar olan kesirleri dikkate alınmaz (Şu kadar ki; Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen taşınmaz değeri, değer tespitinin yapıldığı yıl yeniden değerleme oranında artırılmaz.)” şeklinde olan düzenlemesi, değere göre artan oranlar, yalnızca artan kısma değil, matrahın tamamına uygulanmak suretiyle verginin hesaplanmasını gerektirmekteydi.

7211 sayılı Kanunun 18’inci maddesiyle, madde,

Verginin matrahı, bina vergi değerinin 42 nci maddede yer alan tutarı aşan kısmıdır.

Değerli konut vergisine tabi mesken nitelikli taşınmazlardan değeri;

5.000.000 TL ile 7.500.000 TL arasında olanlar (bu tutar dahil)

5.000.000 TL’yi aşan kısmı için                                                                      (Binde 3)

10.000.000 TL’ye kadar olanlar (bu tutar dahil) 7.500.000 TL’si için

7.500 TL, fazlası için                                                                                       (Binde 6)

10.000.000 TL’den fazla olanlar 10.000.000 TL’si için 22.500 TL,

fazlası için                                                                                                       (Binde 10)

oranında vergilendirilir.

Paylı mülkiyette ve elbirliği mülkiyette, matrahın hesabında mesken nitelikli taşınmazın toplam değeri esas alınır.

42 nci maddede yer alan tutar ile ikinci fıkrada yer alan vergi oranlarına esas mesken nitelikli taşınmaz değerlerinin alt ve üst sınırları her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılır. Bu şekilde hesaplanan tutarların 1.000 Türk lirasına kadar olan kesirleri dikkate alınmaz.

Cumhurbaşkanı, dördüncü fıkrada belirtilen yeniden değerleme oranının yarısı nispetindeki artış oranını yeniden değerleme oranına kadar artırmaya yetkilidir.” şeklinde yeniden düzenlenerek, her dilim aralığının kendisine ait oranla vergilendirilmesi yöntemi öngörülmüştür. Böylece; verginin bünyesinde barındırdığı adaletsizlik, bir ölçüde giderilmiştir.

Maddede, Kanunla 42’nci maddede gerçekleştirilen değişikliğe koşut olarak yapılan düzenleme dışında, ayrıca, değerli konut vergisi matrahının (konut değerinin alt ve üst sınırlarında) sonraki her yıl için Vergi Usul Kanununa göre belirlenen yeniden değerleme oranının yarısı kadar artırılması öngörülmek ve bu artış oranını yeniden değerleme oranına kadar artırma yetkisi Cumhurbaşkanına verilmek suretiyle, bu konuda, Emlak Vergisi Kanununun 29’uncu maddesiyle paralellik sağlanmıştır.

4 – 7221 sayılı Kanunun 19’uncu maddesiyle de, Emlak Vergisi Kanununa geçici 24’üncü madde eklenerek, “Bu Kanunun “Dördüncü Kısım” başlığı altında düzenlenen değerli konut vergisine ilişkin mükellefiyet 2021 yılının başından itibaren başlar. 2020 yılına ilişkin olarak 2020 yılında verilmesi gereken beyanname verilmez, vergi tahakkuk ettirilmez.

Değerli konut vergisinin uygulamasında bu maddeyi ihdas eden Kanunun yayımı tarihinden önce Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen değerler dikkate alınmaz.

Cumhurbaşkanı, bu maddede yer alan süreleri bir yıla kadar uzatmaya yetkilidir.” düzenlemesiyle, değerli konut vergisi mükellefiyetinin başlama tarihi bir yıl ertelenmiş ve 2021 yılının başı olarak tespit edilmiştir. Maddeye göre; 2020 yılı için beyanname verilmesine gerek bulunmadığı gibi; bu yıl için tahakkuk yapılması da olanaksızdır.

Geçici maddede, ayrıca, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce, 7194 sayılı Kanun yürürlüğe girer girmez, bu Kanuna göre yapılan değerleme sonunda bulunan değerlerin, değerli konut vergisi uygulanmasında dikkate alınmayacağı yolunda hüküm getirilmiştir. Böylece; anılan Kanun yürürlüğe girmesinden sonra, adı geçen Genel Müdürlükçe, mükelleflere gönderilen değerlerin, değerli konut vergisi yönünden, hükmü kalmamıştır.

Geçici maddenin son fıkrasında, ayrıca, Cumhurbaşkanı, bu maddede yazılı sürelerin bir yıl uzatma konusunda yetki verilmiştir. Yetki cümlesinde, “süreler”den değil, mükellefiyetin başlama tarihi ile 2020 yılında verilmesi gereken beyannamelerin verilmeyeceğinden söz edilmektedir. Buradan; Cumhurbaşkanına verilen yetkinin, süreleri uzatma yetkisi değil, mükellefiyetin başlama tarihi ile beyanname verilmesi gereken yılı erteleme yetkisi olduğu anlaşılmaktadır.

Sonuç olarak; 7221 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerle, değerli konut vergisi ile ilgili ilk düzenlemelerin Anayasaya uygunluğu bakımından var olan sakıncaların kısmen giderildiğini; ancak, bu belirtilenler dışında, sitemizdeki konu ile ilgili yazılarımızda açıklamaya çalıştığımız diğer aykırılıklarının devam ettiğini söyleyebiliriz.